Header Ads

Sağa Dayalı Resim

Cundullah Esenlikçi - Korona Günlerinde Sohbet

 


Ezberlenmiş hayatlarımızı yaşayıp duruyoruz. Yaşıtlarımız okula gidiyor diye biz de kendimizi okulda buluyoruz. İnternette en çok çalınan dolayısıyla en çok konuşulan şarkıyı dinliyoruz, televizyonda reytingi en yüksek programları izleyip üstüne tartışmalarını tartışıyoruz. Her arkadaşımızda olduğu gibi sosyal medya hesaplarımızda herkesin konuştuğu yapaylıklar...  Arkadaşlarımız Sörvayvır Acun’un manşetlerini, servislerini konuşarak bir daha geri gelmeyecek zamanlarını hiç ediyorlar. Çevremizdeki herkesin yaptıkları ve yapmadıkları ortak olduğundan cümlelerimiz bile aynı ifadelerden ibaret; farklı bir cümleye şahid olduğumuzda hemen kafalarımızı biribirimize çeviriyoruz. Herhangi beş gence bakarak o ilçedeki tüm gençlerin bir gününü nasıl geçirdiğini söylemek mümkün ne yazık ki. Yetişkinler için de durum aynı da çaktırmayalım.

 Her anlamsız eylemimizin nedeni bilinçsizlik. Konuşmakta ve koşuşturmaktayız ama neden? Ne yaptığımızı idrak etmeye, anlamaya çalışıyor muyuz? Neyi neden yaptığımızı hemen hemen hiçbirimiz bilmiyoruz. Bilmeliyiz.

-Şu an hepimiz oruç tutuyoruz neden?

-Ne bileyim neden; annem babam tutuyor ben de ondan tutuyorum.

-Onlar neden tutuyor?

-‘’Allah emretti.’’

-Allah aç-susuz kalmayı mı emretti?

-İnsanların hâllerinden anlamayı emretti.

-O zaman neden hâlden ...

 

-Ne olmak istiyorsun?

–polis ya da pöh ya da  jöh ya da  tüh püh.

–neden?

–seviyorum.

(sevmiyorsun, altı yüz bölümdür Arka Sokaklar var).

            Sayılanlardan olmamak, aydınlanmış insan olabilmek için öncelikle kendimize ait zevklerimiz, kendimize ait hedeflerimiz hepsinden önemlisi kendimize ait düşüncelerimiz olmalı. Faydalıyı alıp faydasızdan uzak durmalıyız. İçinde bulunduğumuz duruma bir anlam katmalı ve çalışmalıyız, çabalamalıyız; işimizin, ânımızın hakkını vererek. Üzerimize düşeni yapmalıyız. Etkimiz olsun; hiç olmazsa kendimize.


Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.